04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Diyanet İşleri Başkanı’nın duasına tahammül edemeyenler izan ve insaflarını kaybetmiştir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay binası açılışındaki duadan rahatsız olanlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Duanın bazı tepkiyle karşılanmasının kelimenin tam anlamıyla ilkellik olduğunu belirten Bahçeli, "Duaya tahammül edemeyenler izan ve insaflarını kaybetmiştir" dedi.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Biz TBMM'de terörist istemiyoruz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli, HDP'li vekilin teröristle fotoğrafının çıkmasına ilişkin "Biz, TBMM'de terörist istemiyoruz, dokunulmazlığı kaldırılmalı. Biz terör örgütüne eleman devşiren HDP'yi Türk siyaset hayatında bir saniye bile görmeye tahammül edemiyoruz" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'elektrik' açıklamalarına tepki: ''İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir”

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu video kaydı yapmaya iyice merak sardı. Gördüğüm kadarıyla bu alanda sivrildikçe sivriliyor, sürekli gelişme kaydediyor! Önünün açık olduğunu düşünüyorum. Ne yapsın fukara, akşamları can sıkıntısına başka türlü çözüm bulamıyor. Ancak tehlikeli sularda kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Maazallah boğulma riski taşıdığını da göremiyor. Düştüğü denizde yılana sarılarak kıyıya çıkacağını zannediyor. Basiret bağlandı mı ne söylense boş, hangi tembih yapılsa boşunadır. Dün akşam yine kameranın karşısına geçip “elektrik faturasını ödemeyeceğini” ifade ve iddia etmiş. İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir. Bu tehditkâr meydan okumaya göz yumulamaz. Faturayı ödemezse elektriği kesilmelidir. Günü geldiğinde kuzu kuzu ödeyeceğini, tam tersi bir gelişme olursa milletin bunu ödettireceğini biliyor ve inanıyoruz. Yine de karanlıkta kalmasına gönlüm razı olmuyor. Vicdanı karanlık olsa da, evinin karanlığa gömülmesine üzülürüm. Bu kapsamda, her il teşkilatımızın Kılıçdaroğlu’na bir kandil göndererek aydınlanmasına yardımcı olmasını bekliyor, bu talimatımı paylaşıyorum. Nasıl olsa Kandil’e yabancı değildir, nasıl olsa Kandil’in köhne ışığıyla yolunu bulmaya çalıştığını görmeyen de kalmamıştır. https://twitter.com/dbdevletbahceli/status/1491771702765838341?s=21 Hayırlı olsun Sayın Kılıçdaroğlu, elimizden gelen budur, yetinmesini, sabretmesini, kandili de idareli kullanmasını bilmen temennimdir. Şu sözü de unutma ki: Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakacaktır. İçine düştüğün karanlığı aydınlatacak henüz bir ışık da yoktur.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Türk Tabipler Birliği hipokrat yeminlerini çiğneyen yüz karalarıdır. Gitmesi gereken birileri varsa TTB yönetimindeki bir avuç bölücü, Türkiye karşıtlarıdır.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: "Türkiye sağlık alanında övgüyle bahsedilen bir başarı yakalamışsa bunun ilk halkasında doğru yönetim vardır. Başta doktorlarımız sağlık çalışanlarımızın haklı taleplerinin bilincindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 5 müjde çok değerli ve önemli. TÜRK TABİPLER BİRLİĞİNE SERT TEPKİ Türk Tabipler Birliği (TTB) Hipokrat yeminlerini çiğneyen yüz karalarıdır. Eğer bu ülkeden gitmesi gereken birileri varsa, o da Türk Tabipler Birliği'nin yönetimine çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır. Hekimlerimiz Türk topraklarını terk ediyor diyorlar. Vatanını seven her hekim görevinin başındadır. BAHÇELİ'DEN ÇANAKKALE MESAJI Uluslararası düzenin yeni çerçevesi Çanakkale'de çizilmiştir. Milletler ve medeniyetler mücadelesinin sahnesi Çanakkale'de kurulmuştur. Bu cennet vatanı almak istediler vermedik. Yedi düvel üstümüze geldi, boyun eğmedik. Küresel ve bölgesel senaryolar çöpe atılmıştır. Türk vatanı ve Çanakkale ele geçirilememişti. Bize düşen Çanakkale'den ders almak, ihtiyaç olursa yeni bir destan yazmaktır. KILIÇDAROĞLU'NUN DİYARBAKIR ZİYARETİ CHP Genel Başkanı Diyarbakır'da, Çanakkale önlerine gelen zalimlerin izinden yürüdüğünü tescilleyerek, 'Tarihimiz kirli, yüzleşmemiz gerekir' konuşmuş. Tarihimize kirli demek namertliktir, nankörlüktür. Türk tarihine kirli demek, PKK terör örgütünün vesayeti altında bulunan, Türk ve Türkiye düşmanlarının eline düşen bir zavallının hüsran verici hezeyanıdır. Kılıçdaroğlu Kızılderililerden özür dilediğini açıklamış. Buna diyeceğimiz yoktur. Kızılderililer soykırıma uğramıştır. Kılıçdaroğlu mertse, gözü kesiyorsa ağzında ıslanmış baklayı çıkarsın da görelim. Kılıçdaroğlu ve Zillet İttifakı ortakları unutmasın ki kaynağımız Orta Asya, kökümüz söğüt, kollarımız Çanakkale, gövdemiz Türkiye'dir. Kılıçdaroğlu kendi tarihi ile yüzleşebilir, beklentimiz budur. Onun tarihi Türk tarihi değildir. Kendine güveniyorsa ağzındaki baklayı çıkarsın da duyalım. Söyler misin Türk milleti kimden, neden özür dileyecek? Nedir senin meselen? UKRAYNA - RUSYA SAVAŞI Barışın dışında ikinci bir seçenek yoktur. Karadeniz'in kuzeyinde yeni bir Suriye çıkarmanın kimseye bir faydası yoktur. Rusya ile Ukrayna'yı kapsamına alan ateşkes rejiminin tesisi, kalıcı barış ve çözüm ortamının oluşturulması için tek yol diplomasidir. Türkiye'yi Rusya'ya karşı yaptırımlara zorlayan Batılı ülkelerin tetikçisi olan çevreler, samimi ve dürüst değildir. Bazı siyasi partilerin Rusya'ya ağır yaptırım uygulanmasını istemeleri, sık sık S-400 konusunu gündeme taşımaları, başkalarının ajandalarına müzahir hareket ettiklerinin teyididir. Birini diğerine tercih etme durumumuz yoktur, Rusya ve Ukrayna'da tarafımız barıştır.   1 MİLYON MÜSLÜMAN ÖLDÜRÜLÜRKEN NATO NEREDEYDİ? Irak'ta 1 milyon Müslüman öldürülürken bu insanlar ne yapıyorlardı? NATO Genel Sekreteri nerede geziyordu? Cansız bedeni sahile vuran Aylan bebek ve yaşama zorlanan, açlıktan kaburgaları çıkan çocukları görmeyen gözler bize ne anlatacak? Polonya sınırına yığılan suçsuz ve günahsız Ukraynalılar için küresel vicdan titrerken, milyonlarca gariban Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan kaçıp sığınacak bir liman ararken, Türkiye dışında kimse ilgi göstermedi. "BUGÜNKÜ CHP..." Sayın Kılıçdaroğlu emojiyi bırak, ergenler gibi davranmaktan vazgeç, emelin nedir, hedefin nedir, kafanın içindeki asıl gündem nedir? Onu söyle. Kılıçdaroğlu sorularım açıktır. Anlamadığın bir yer varsa elbette sorabilirsin. Süren kısıtlıdır, ek süre talebin olursa da, bunu değerlendirmeye hazır olduğumu bilmende yarar vardır. Antalya'da kurulan masa umudun masasıdır, Antalya Zirve'si beklediğimiz barışın ilk adımı olacaktır. Antalya'da kurulan masa umudun masasıdır. Kürt sorununu çözecekmiş. Türkiye'de var olan terör sorunudur. Bu sorunun da kökü kazınacaktır. Kılıçdaroğlu Diyarbakır Anneleri'nin yanına gitmeye cesaret edemedi. Çünkü onlar Kılıçdaroğlu'nun ortağı HDP'nin il binası önündeydi. Bugünkü CHP, HDP'nin kostüm giymiş halidir. Bugünkü CHP, PKK'nın yedek kulübesidir.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Bizim adayımız bellidir, kaçak güreşmeyin siz de ilan edin adayınızı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyorum. Küresel ve bölgesel gelişmelerin seyrine baktığımızda güçlü bir devlete, köklü bir millet geleneğine sahip olmanın ne kadar önemli olduğu daha iyi görülecektir. Hayatın ve siyasetin olağan akışı içinde sorunlar hiçbir zaman eksik olmayacaktır. Asıl marifet dönem dönem yeşeren sorunlara teslim olmak değil, onları çözecek irade maharetini sergileyebilmektir. Meselenin can alıcı noktası çözümün bir parçası olabilmektir. Aziz Atatürk 1937 yılındaki bir demecinde 'Ben 1919 yılı Mayıs'ında Samsun'a çıktığımda elimde hiçbir maddi güç yoktu. Yalnız yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. Ben bu kuvvete güvenerek işe başladım' diyor. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın felaketler ve yokluklar içinde nasıl bir mücadele gösterdiğini detaylarıyla anlatmıştı. Ceplerindeki para 20 yumurta, 1 okka peynir, 10 ekmek almaya güç bela yetmişti. Aldıkları para da borçtu. Bindikleri eski püskü 3 araba vardı. Paraları yoktu, yiyecekleri yoktu, elde yok, avuçta yoktu ancak muazzam bir inançları vardı, taviz vermeyen bir istiklal iradeleri vardı. Esir yaşamaktansa şehadeti göze almış sarsılmaz bir duruşları vardı. Türkiye böylesi bir mücadeleyle taçlandı. "GERÇEKLERİ KÜSTAHÇA ÇARPITIYORLAR" Vatan namustur, namusun fiyatı ve ekonomik değeri ise asla olamayacaktır. Maddi imkansızlıklar içinde kıvranan, düşmanın karşısında imanıyla etten duvar ören askerin ihtiyaçları için Türk milleti seferber olmuştu. Türk milleti bütün maddi ve manevi varlığını vatanı için ortaya koymuştu. Milletten alınan ne varsa cumhuriyetin kuruluşundan sonra hak sahiplerine iade edilmişti. Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde 'Atatürk'ü anlamak' konulu ders verdiği medyaya yansımıştı. Bilmediği ve tanımadığı bir kişiyi anlatmaya çalışmak sadece cahillere özgü bir tutumdur. Bugünkü CHP'nin neresi Atatürk'ün CHP'sine benzemektedir? Atatürk inanmış bir Türk milliyetçisidir, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı kalpsiz ve kapasitesizdir. İradeleri yalçın kayalıkların ardına hapsedilmiş. Bunların aralarında hiçbir fark yoktur. Dünyayı okuyamazlar, çağın gelişmelerini anlayamazlar. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini fark edemedikleri için gerçekleri küstahça çarpıtırlar. EKONOMİDEKİ GELİŞMELER Merhum şehidimiz haksızlığa uğramıştı, maalesef bir komploya kurban gitti. Borcu vardı sızlanmadı, yalnızca görevini yaptı. Türk milleti yeri geldi vefasını gösterdi. 27 Temmuz 1922'de şehit Mehmet Kemal Bey'in eşi ve oğluna aylık bağladılar. Haksızlıklar elbet bir gün telafi edilir, ekonomik sıkıntı varsa elbirliğiyle yaparız, hepsini aşarız. Mağduriyet yaşayan varsa devlet dayanışmasıyla hak ettiği sosyal seviyelere mutlaka çıkarırız. Sabırla, metanetle, geleceğimizin çok daha iyi olacağını bilmek ve buna inanmak zorundayız. Akıntıya karşı kürek çekemeyiz. Mesela az yedik, çok yedik meselesi değildir. Bugün yoksa yarın olacaktır, bugün eksikse yarın tamamlanacaktır. Yeter ki Türk milleti ebediyete kadar yaşasın, dursun. Hayat pahalılığı gelip geçicidir. Müslüman'a karamsarlık haramdır. Türkiye'nin zora girmesini siyasal rant olarak görenler, tek kelimeyle kifayetsizdir. Biz bir tas hoşaf, kuru bir ekmek yiyerek Çanakkale'de direnmiş bir milletiz. Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı neyden bahsediyor? Rüyalarının kabusla biteceğini görmeleri mukadderdir. Cumhur İttifakı kalp sefası arayan aziz milletimiz için parlak bir deniz feneridir. Türkiye has bahçemizdir, mıymıntı bir muhalefet olan zillet ittifakı katılaşmış vicdandır, sefalete düşmüş siyasettir. Zamlardan şikayet edip sonra da İstanbul'da ulaşıma yüzde 40 zam yapanlar zillettedir. ADAYLIK TARTIŞMASI Henüz bunlara ajansları icazet vermemiştir. Henüz küresel efendileri bir aday işaret etmemiştir. Bizim adayımız bellidir, peki sizin çürük adayınız ne zaman ortaya çıkacaktır, neyi bekliyorsunuz? Haydi gösterin adayınızı, aciz bir ittifakın Türkiye'yi yönetmesinden bahsetmek mümkün müdür? Bu kadar ayak oyununa, polemiğe ne gerek vardır? Korkmayın, kaçak güreşmeyin, ilan edin adayınızı da boyunuzun ölçüsünü görelim. Devlet memurlarının kapısına dayanan Kılıçdaroğlu ise etap etap Türkiye'nin sabrını test eden zırvadır, zillettir. Türkiye zillete düşmeyecektir. Güvence Cumhur İttifakı'dır. İçinde bulunduğumuz zor günler yakında geride kalacaktır. Suriye'den Ukrayna'ya gördüğümüz gerçekler bu ihtiyacın ne denli mühim olduğunu teyit etmiştir. Devlet, milletiyle güçlüdür. Devlet yoksa barış yoktur, ekonomi yoktur, bağımsızlık yoktur. Bizim yönetim felsefemizin özü devletle millet kaderinin bir ve aynı olmasıdır. "SİYASİ GARABETLET" Geleceği konuşmaktan korkanların geriye takılıp kalmaları bu yüzdendir. Benim onlara da bir tavsiyem olacaktır; gözlerini ufkuna çevirmeseler bile gafil yönetimler elinde zayıflamış milli kimliğin, tahrip olmuş esenliğin, düşülmüş tuzaklarla çözülen millet birliğinin, yabancılaşmayla bozulan değerlerin ve kaybedilen özgüvenin bir büyük milleti nasıl mahkum ettiğini görebilmeleridir. Türkiye ve Türk milleti tarihin en kritik dönemlerinden birisiyle yüz yüzedir. Zillet ittifakının yanlışı da buradadır. Risk ve tehditleri doğru okuyamayan siyasi garabetlerdir. Kuşatılan Türkiye, sarsılan devlet, yozlaşan ahlak, hançerlenen vatan, kaybolan nesiller, çözülen doku maalesef CHP'sinden İP'ine HDP'sinden diğer marjinal partilere kadar hepsinin ortak gayesidir. Önümüzde zorlu bir dönem vardır. Olup biteni seyretmenin, geleceğin analizini yapmadan mevcutla meşgul olmanın kimseye ve Türkiyemize bir katkısı olmayacaktır. Biz hedefleri büyük, hevesleri küçük bir ülke olarak kalamayız. 2023 yılında Cumhur İttifakı'nın kesin zaferinden başka hiçbir siyasi sonuç bizim susuzluğumuzu gideremez. Bizi bilenler bilir, bizi tanıyanlar tanır, biz kendimiz için hiçbir şey aramayız, istemeyiz. Gözlerimiz sonsuzluğa kilitlenirken önümüze çıkan çukurlara düşemeyiz. Heyecanları tükenenlerin, bu hedefi sorgulayacaklarının da farkındayız ancak unutmayalım ki 13 asır önce yola çıkan mesajlar bizi milletler mücadelesinde var edebiliyorsa, bugün söyleyeceklerimiz de neden 13 asır daha taşımasın. Çağlayarak ilerleyen bu yolculuğunda önüne çekilmiş engelleri gün gün aşarak kendi mecrasında büyüyerek akmaya devam edecektir. Mutlaka başarmalıdır, bizim doğru yerde, doğru zamanda ve doğru insanlarla buluşmaktan kastımız da budur. Biz dersimizi tarihten aldık, önümüze tarihi kılavuz olarak koyduk. Partimiz günlük siyasete hiç alet olmamıştır. Popülist siyasetin kirliliğinden hep uzak kalmaya çalışmıştır. Zor, zahmetli bir mücadelenin, sağlam bir karakterin sonucu olacaktır. Bu milliyetçi, ülkücü olmanın kaçınılmaz bir bedelidir. Ancak ve ancak bu bedeli göz önüne alanlar bu yolculuğa çıkabilirler. Sorunlardan ve sıkıntılardan ürkmemek, tuzaklardan ve karanlıklardan uzak durmak lazımdır. Herkes milliyetçi olabilir, hatta olmalıdır. Hepsine saygı duyarız ancak milliyetçiliği hayatın her alanında uygulanabilir bir siyaset olarak benimseyen tek parti MHP'dir. Ülkücüyüm diyen kim varsa ana çatısı MHP'dir. MHP artık bölge ülkelerindeki soydaşlarımızı küresel kargaşadan kurtaracak bir anlayışı da sahiptir. RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan ve 48. güne giren savaşın bir an evvel çözüme ulaşması samimi dileğimizdir. Savaş baronları silahların susmasına karşıdır. NATO Genel Sekreteri savaşın yıllarca devam edebileceğini dile getirmektedir. Türkiye'den başka ikinci bir ülke aransa dahi bulunamayacaktır, Türkiye'nin devrede olması özellikle ABD ve yanında hizalanmış ülkeleri rahatsız etmektedir. Türkiye barış konusunda nettir. Birleşik Krallık Başbakanı'nın Ukrayna'yı ziyaret edip Zelenski'nin üzerinde psikolojik baskı kurması dikkat çekicidir.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şehit aileleriyle iftar yaptı

MHP lideri Devlet Bahçeli, parti Genel Merkezi'nde düzenlenen iftar programına katıldı. Şehit ailelerinin konuk olduğu iftara, Bahçeli'nin yanı sıra MHP Genel Başkan Yardımcıları Semih Yalçın ile Mevlüt Karakaya, MHP milletvekilleri ve partililer katıldı. Konuklarla selamlaşan Bahçeli, iftar yemeğinin ardından hatıra fotoğrafları çekindi. https://twitter.com/mhp_bilgi/status/1515387100329390084?s=21&t=xQWxXaBIQamuHeWJAQpUoA

1 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den 4’lü Zirve açıklaması

NATO Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yapan İspanya'nın başkenti Madrid'de dün kritik bir anlaşmaya imzalar atıldı. Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in de katıldığı dörtlü görüşme gerçekleştirildi. Anlaşma sonrası, söz konusu İskandinav ülkelerindeki terör örgütünün faaliyetlerine izin verilmemesi, silah ambargolarının kaldırılması ve iade taleplerinin ivedilikle yerine getirilmesi gibi maddelerin yer aldığı bildiri üzerinde anlaşma sağlandı. Bahçeli'den övgü dolu sözler MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı açıklamada, "Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın Dışişleri Bakanları eliyle imza altına alınan muhtıra metni, ülkemiz lehine stratejik bir kazanım, milli bir başarıdır" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na sert tepki: "'Roboski' diye bir yer yok. Bu ziyaret su katılmamış provokatörlük"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Uludere ziyaretinde yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Bahçeli şunları söyledi: ' Zillet ittifakı bünyesinde tecessüm ve temerküz eden, adeta iftira ve ihanet cephesine dönüşen irili ufaklı partilerin Türkiye aleyhine estirdikleri yalan rüzgarı kendilerini zora sokacak bir fırtına halini almıştır. Türk siyaset hayatının bu tip ve böylesi bir yozlaşma akımına kapılan partileri daha fazla taşıma imkanı, daha fazla hazmetme ihtimali eşyanın tabiatına aykırı olduğu gibi; akıl, ahlak ve milli irade ölçülerine de bütünüyle terstir. Türkiye’yle hesaplaşmak için sıraya girmiş iç ve dış mihrakların hem ümit kapısı olan hem de bunlarla derin bir ünsiyet bağı oluşturan zillet partilerinin demokrasi güvenliğimizi her mevziden tehdit ettiği kristalize bir gerçektir. "KILIÇDAROĞLU'NUN YAPTIKLARI SU KATILMAMIŞ PROVOKATÖRLÜK" CHP Genel Başkanı’nın aleni bir şekilde devlete saldırması, çürüdüğünü pervasızca iddia etmesi, bununla da yetinmeyip Erzurum ziyaretinden hemen sonra koşa koşa Şırnak Uludere’yi ziyaret edip kabuk bağlamış yaraları açmaya çalışması su katılmamış bir provokatörlüktür. Üstelik Türkiye Cumhuriyeti’nde “Roboski” diye bir yerleşim yeri olmamasına rağmen, bölücü terör örgütünün bu kirli üslubunu seslendiren Kılıçdaroğlu bir kez daha yaş tahtaya basmıştır. Şırnak’ın Uludere ilçesinin Ortasu Köyü’nde 28 Aralık 2011 tarihinde yaşanan müessif hadisenin üzerinden geçen 11 yıl sonra helalleşme maskesi altında bölücü tezlere destek vermek, terör örgütünün değirmenine su taşımak aymazlık ve tabansızlıktır. Kılıçdaroğlu özellikle şunu bilmelidir ki, Türkiye’de “Roboski” diye bir yer yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Roboski tanımlaması, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kast etmek, taş koymak, pusu kurmak, ateş açmak, bölücülüğe hizmet etmektir. Kılıçdaroğlu Kürt kökenli kardeşlerimi istismar çemberine alarak hissiyatlarını kanatmayı siyaset zannedecek kadar art niyetli, heveslerini kaşımayı helalleşme adıyla tevil edecek kadar da izansız ve kalpsizdir. Uludere’den Roboski, Türkiye’den de Kürdistan çıkarmayı düşleyen kim olursa olsun akıbeti felakettir, bu çerçevede yanlış hesap yüklü bir maliyetle Türk milletinin kutlu iradesine çarpıp bölücü ittifakın tepesine binecektir. Türkiye’nin her başarısı, her milli kazancı, yüreklerimizi sevince boğan her atılımı CHP başta olmak üzere, zillet ittifakının diğer ortaklarında derin ve tedavisi imkansız hayal kırıklıklarına neden olmaktadır. Çünkü söz konusu ittifak partileri kimliğini kaybetmenin yanında ülkemizin gerçeklerinden tamamıyla kopmuşlardır. Son tahlilde zillet ittifakı Türkiye’nin yabanı ve yabancısı bir çıkar ortaklığı hüviyetine bürünmüştür. Bu ittifakın kendine bile devası olmayan marjinal bir partisinin sözde Kürt sorununu gündeme getirip Cumhur İttifakı’na akıl danelik yaparak mesaj vermeye çalışması beyhude bir rezaletin, sipariş bir hıyanetin dile getirilmesinden başka bir şey değildir. Türkiye düşmanlarına acentelik yapan, milli birlik ve dayanışma ruhuna zehir saçan iflah olmaz münafıkların sözde Kürt sorununu ısıtıp ısıtıp ana gündem konusu yapma iştahları kiralık siyasetlerinin, sömürgeleşmiş zihniyetlerinin, mandacı şahsiyetlerinin ibretlik bir sonucudur. Bu teslimiyetçi ve tezvirat ehli ikiyüzlü devşirmelere milletimizin kulak vermesi, dikkate alması, ciddiyete müstahak görmesi muhal bir hayaldir. "ZİLLET İTTİFAKI PKK'NIN KANLI İSTİKAMETİNDEDİR" Maalesef zillet ittifakı PKK’nın kanlı ve kahredici istikametindedir. Bunun yanında FETÖ de ahtapot gibi bu ittifakı sarmış, uyuşturmuş, akıl ve siyasetine ambargo koymuştur. Artık hiçbir şey gizli saklı değildir. PKK’nın yıllardır siyasallaşma arayışlarına refakat eden HDP’nin hala ve henüz siyaset ve demokrasi hayatından çıkarıl(a)maması büyük bir risk ve tehlike olarak karşımızda duruyorken, FETÖ’nün zillet ittifakında siyasal taban tutma çabaları da bir diğer vahim gelişme halinde belirginlik kazanmış durumdadır. Görülen ve görücüye çıkarılan yakıcı gerçek şudur ki, FETÖ’yü siyasallaştırmak için zillet ittifakı aynı zamanda kuluçka, aynı zamanda kundak işlevi görmektedir. Ve bütün amiller, bütün ameller buna işaret etmektedir. Terör örgütü olan Gülen hareketi zillet ittifakını taşıyıcı beden olarak kullanırken, buna karşılık hiçbir itiraz veya aykırı ses bugüne kadar duyulmuş değildir. Herkes dürüst bir şekilde siyaset muhasebesini yapmak zorundadır. CHP ve diğer vagon partileri eğer FETÖ’yü siyasallaştırma hususunda gizil ve gizli bir hedefin takipçisi ise bunu milletimizin karşısına çıkıp anlatacak yürekli tavrı gösterebilmeli ve kararı da Türk milletine bırakmalıdırlar. "PKK İLE FETÖ ARASINDA HİÇBİR FARK YOK" Bizim nazarımızda PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yoktur. PKK’nın yörüngesine sabitlenen zillet partilerinin FETÖ’nün siyasette açık seçik temsil noktasına gönüllü olmaları malumun ilanı, bilinenin ibrası şeklinde okunacak, böyle de yorumlanacaktır. Hiç kimse minderden kaçmamalı, kaçak güreşmemelidir. Siyasi namus gereğince herkes tercihini yapmalı, nerede durduklarını, kimlerle yanak yanağa verdiklerini, nasıl bir emel ve hedef birlikteliği içinde yer aldıklarını açıklamalıdır. Türkiye’nin aleyhine konuşlanan Biden muhalefeti PKK’yla FETÖ’nün oksijen çadırıdır, soğuk hava deposudur, siyasi sığınağıdır. 2023 yılına yaklaştığımız şu günlerde kartlar açık oynanmalı, aziz milletimiz şeytani hesaplarla rahmani haysiyeti tefrik ve teşhis eden basiretiyle karanlık senaryoları yırtıp atmalıdır. Madem Biden’ın muhalefeti vızır vızır faaliyet halindedir, o halde FETÖ’nün siyasallaşmasına sözde demokrasi, insan hakları ve özgürlükler adına ABD’nin ortam açması, destek çıkması, fırsat sunması tutarlılık olarak değerlendirilecektir. ABD’nin siyasal sistemine tıpkı Demokratlar ve Cumhuriyetçiler gibi Gülen hareketinin de partileşerek girmesinde yarar vardır. Teröristbaşı Gülen’i Türkiye’ye iadeye yanaşmayan ABD yönetimi, Washington ile Pensilvanya arasında casusluk ve istihbarat köprüsü değil, siyasi bağlantı kuracak tavrı gösterebilmelidir. Şayet arzu ediliyorsa, Gülen hareketine kurdurulacak muhtemel parti ABD siyaseti ve zillet ittifakıyla eşzamanlı diyalog kanallarını da netleştirecek, 15 Temmuz’un planlayıcıları ve uygulayıcıları gecikmeyle de olsa aynı çatının sütunları halinde buluşacaklardır. Türk milleti zemzem diyerek zehir servisi yapanları tanımaktadır. Türkiye düşmanlığının ulaştığı mesafe de ortadadır. 2023 yılı bu düşmanlığın sökülüp atılacağı muazzam bir milat olacaktır. Cumhur İttifakı bu kutlu hedefe ulaşmaya hazırlıklıdır, kararlıdır, yeminlidir. FETÖ’yü ve PKK’yı artan dozlarla siyasal alana çekmek için kapalı devre iş tutanları, bu uğurda faaliyet içinde olanları Türk milleti asla affetmeyecek, bunları gelmeden tarihin çöplüğüne fırlatıp atacaktır.

1 2 3 4